Uygulama pazarlamasına dair sekiz temel strateji

Etkili bir uygulama pazarlaması stratejisine sahip olmanın ne kadar önemli olduğunu tüm uygulama geliştiricileri biliyor Dünyanın dört bir yanındaki tüketiciler günlerinin 7 saatini internette geçiriyor. Pazarlamacılar ise sayıları hızla artan pazarlama kanallarını kullanmanın yeni yollarını ararken, hedefledikleri kitlelere ulaşmanın en iyi yollarını bulmak kolay olmayabiliyor.

Durum böyleyken, uygulamanız için etkili bir pazarlama planı nasıl yapılır? Bu blog yazımızda, 2023'e girerken bilmeniz gereken sekiz temel uygulama pazarlama stratejisinin yanı sıra en iddialı hedeflerinize ulaşmak için bunların bir arada nasıl kullanılabileceğini ele alıyoruz.

Kullanabileceğiniz stratejilerden bahsetmeden önce, bir başlangıç noktası olarak pazar araştırmasının ne kadar önemli olduğunun altını çizmek istiyoruz.

Apple App Store'a her ay binlerce yeni uygulama yükleniyor. Bu durum uygulama pazarlamacıları için ne anlama geliyor? Rekabet tüm sektörlerde zorlu bir şekilde yaşanıyor, bu nedenle öncelikle rakiplerinizi tanımanız gerekiyor. Rakiplerinizin başarılı olduğu yönler hangileri? Bunları daha iyi yapabilir misiniz? Rakipleriniz hangi noktalarda geri kalıyor? Pazardaki bu boşluğu nasıl doldurabilirsiniz?

Pazar araştırması yaparak, bu rehberde bahsettiğimiz mobil uygulama pazarlaması yöntemlerini nasıl kullanabileceğinizi daha iyi anlayabilirsiniz. Aşağıda sorduğumuz soruların cevaplarını geliştirme aşamasında olabildiğince erken vermeniz gerekiyor. Verdiğiniz cevaplar aynı zamanda uygulamanız için en iyi lansman tarihini de belirlemenize olanak verecektir.

• Uygulamanızın hedef kitlesi kim?
• Bu kitle kullanıcı personaları altında demografi ve ilgi alanlarına göre nasıl gruplandırılabilir?
• Pazardaki her segmentinin uygulamanızdan nasıl beklentileri var?
• Rakipleriniz aynı kitleyi ne şekilde hedefliyor?
• Uygulamanızın ana performans göstergeleri (KPIs) nedir?

Kullanıcı personaları, segmentli hedef kitleleriniz için bir mobil pazarlama stratejisi oluşturmanın akılcı bir yoludur. Her persona, benzer bir kullanıcı yolculuğuna sahip olması beklenen bir kullanıcı grubunu temsil eder. Bir uygulama pazarlamacısı olarak onların ihtiyaçlarını karşılamak ve bu süreci sorunsuz bir hale getirmek size düşüyor. Kitlenizi demografiye, mobil tercihlere ve uygulamanızın içinde olduğu sektörle ilgili diğer benzersiz unsurlara göre segmentlere ayırarak bir kullanıcı personası oluşturabilirsiniz. Personaların çalışma mantığını iyi bir şekilde bilmeniz, uygulamanızın ilk başarısı için yüksek derecede önem taşıyor. Bunun yanı sıra personalar, uygulamanızı ölçeklendirirken size yardımcı olacak ve sürekli araştırma ve test yaparak gerçek verilere dayalı kararlar almanızı sağlayacaktır.

Uygulama pazarlaması stratejinizin başarısını ölçümlerken önceden belirlediğiniz KPI'ların karşılanıp karşılanmadığına bakmalısınız. Bir başlangıç noktası olarak sektörünüzdeki pazar karşılaştırmalarını inceleyin. Ardından veri toplamaya devam ederken pazarlama stratejilerinizi yeni durumlara göre adapte edin. Performansı bu KPI'lar ile ölçümleyerek pazarlama çalışmalarınızın hangi alanlarda en iyi başarıyı gösterdiğini ve hangi yönlerinin iyileştirilmesi gerektiğini kolaylıkla görebilirsiniz.

Dikkat etmeniz gereken önemli KPI'lar:

• Aktif kullanıcılar
• Kazanım Başına Maliyet (Cost per Acquisition, CPA)
• Kurulum Başına Maliyet (Cost per Install, CPI)
• Binlik Maliyet (Cost per Mille, CPM)
• Tıklama Oranı (CTR)
• Dönüşüm Oranı (Conversion Rate)
• Kullanıcı Tutma Oranı (Retention Rate)
• Kullanıcı kaybı (Churn)

Kısacası: Kitle segmentasyonu ve pazar araştırması ile uygulamanızın son kullanıcıların ihtiyaçlarını karşıladığından emin olarak iyi bir başlangıç yapın. Ardından pazarlama stratejinizi geliştirmeye başlamadan önce KPI'larınızı belirleyin.

1. Uygulamanızın web sitesi

Web siteniz, uygulamanızın dünyaya attığı ilk adımdır. Uygulamanızın bir açılış sayfasına sahip olması, kullanıcıların mobil ve masaüstünde uygulamanıza dair daha fazla bilgi edinmelerini sağlayan kritik bir uygulama pazarlaması stratejisidir. Web siteniz, arama motoru optimizasyonu (SEO) ile yeni organik kullanıcılar kazanmak ve ücretli kullanıcı kazanımı stratejinizi güçlendirmek için kullanabileceğiniz düşük maliyetli bir stratejidir. Web sitenizi geliştirmeye başlarken uygulamanızın odağına dair anahtar kelime araştırması yapmak için Semrush veya Ahrefs gibi SEO araçlarını kullanabilirsiniz. Bu anahtar kelimeler ile web sitenizde güçlü ve ilgi çekici bir metin kullanabilirsiniz.

Açılış sayfası

Uygulamanızın açılış sayfasını oluştururken dikkat etmeniz gereken en önemli noktalardan biri, kullanıcılara uygulamanızı kurduklarından sonra ne bekleyebileceklerini çekici ve gerçeği yansıtan görseller ile anlatmanızdır. Açılış sayfanızın potansiyelinden tam olarak yararlanmak için bu noktaları es geçmeyin:

• Uygulamanızın nasıl çalıştığını gösteren ekran görüntüleri ve videolar
• Kısa ve güçlü bir metin
• Uygulamanızın App Store ve Google Play Store linkleri
• Açık bir harekete geçirici mesaj (CTA)
• Uygulamanızın tanıtıcı videosu
• Kullanıcı puanları, incelemeler ve ödüller olarak sosyal kanıt

Blog

Blog'unuz, kullandığınız tüm anahtar kelimeleri açılış sayfanıza dahil etmek zorunda kalmadan hedef kitlenize ulaşmanın başka bir yoludur. Anahtar kelimelerin fazla kullanımı, web sayfanızdaki metinde anahtar kelimelerin aşırı bir şekilde yer alması anlamına gelir ve arama sonuçlarında en üstte yer almak için yapılır, ancak Google bu yöntemin kullanıldığını belirlediğinde web siteniz arama sonuçlarında daha düşük bir sıralamaya sahip olacaktır. Blog içeriğinizin daha geniş kitlelerle buluşmasını sağlamak için sosyal medya kanallarınızda yeni gönderiler paylaşabilir, misafir yazarları ağırlayabilir ya da diğer blog'lara misafir olarak katkıda bulunabilirsiniz. Hangi içeriklerin genel stratejinize en yüksek katkı sağladığını belirlemek için sürekli optimizasyon yapın ve analitikleri kullanın.

Mobil uygulamalara dair ilgi çekici bloglara örnek olarak bir dating uygulaması olan Bumble'ın The Buzz blog'u, mobil oyunlardan Clash of Clans ve fitness uygulamalarından MyFitnessPal verilebilir.

Kısacası: Web sitenizin yeni kullanıcılara yönelik mesajları en etkili şekilde verdiğinden emin olun ve SEO optimizasyonu ile aramalarda en üst sıralarda yer alın.

2. App Store Optimizasyonu

App store optimizasyonu, uygulamanıza App Store ve Google Play Store'da daha yüksek görünürlük kazandırma yöntemidir. SEO'ya benzer bir şekilde yapılır, ancak özellikle app store arama sonuçlarındaki sıralamayı iyileştirmeye odaklıdır. ASO, kullanıcı yolculuğunda kritik bir ödeme sahiptir. Bunun nedeni, kampanyanız app store'a yüksek sayıda kullanıcı çekse bile bu potansiyel kullanıcıları kurulumlara dönüştürmek için uygulamanızın store'daki varlığının iyi bir şekilde sunulması gerekir. ASO ayrıca hiçbir ek maliyet olmadan organik kullanıcıları da çekebilir.

Tıpkı SEO gibi, ASO da uygulamanızın App Store'da üst sıralarda yer almasına yardımcı olacak anahtar kelimeleri belirlemenizi gerektirir. Açılış sayfanızda da olduğu gibi uygulamanızın nasıl çalıştığını potansiyel kullanıcılara gösteren ekran görüntüleri ve videolar kullanmalısınız. Ayrıca kullanıcılarınıza uygulamanızı bulmaları için birden çok yol sunmak adına ikinci uygulama kategorilerini de kullanabilirsiniz. App store'lardan en iyi şekilde yararlanmak için mümkünse uygulamanızın app store sayfasını yerelleştirin.

Uygulamanızı app store sıralamalarında zirveye taşımak için kapsamlı ASO içeriğimize göz atmadan geçmeyin.

Kısacası: Potansiyel kullanıcılara ulaşmak için para harcamaya başlamadan önce bu kullanıcıların mükemmel bir app store deneyimine sahip olacağından emin olun.

3. Sosyal medya pazarlaması

Bir uygulama pazarlamacısı olarak, sosyal medya aktivitelerini gözardı edemezsiniz. Kullanıcıların sosyal medya ağlarında her gün iki buçuk saat geçirdiğini biliyor muydunuz? Sosyal medya kanallarınızda düzenli aralıklarla paylaşımlar yapmak ve bu paylaşımlarda sadece ürününüz hakkında farkındalık yaratmaya odaklanmak yerine daha fazlasını sunmak akılcı bir yaklaşımdır. Örneğin sosyal medya, bir topluluk oluşturmanın ve uygulamanızın içinde veya web siteniz aracılığıyla sizinle iletişim kurmak için çok istekli olmayan kullanıcılardan geri bildirim almanın çok iyi bir yoludur.

Sosyal medya kanallarınızın içeriklerini oluştururken blog yazılarını, yarışmaları, tartışma konularını ve hatta kullanıcılardan gelen içerikleri kullanmayı düşünebilirsiniz. Uygulamanızın içinde bulunduğu sektör için hangi iletişim formatlarının en yaygın, hangi kanalların en etkili ve hangi tür gönderilerin en yüksek tüketici etkileşimine sahip olduğunu pazar araştırması ile belirleyebilirsiniz. İlgi çekici kanallar, fitness ve oyun gibi sosyal unsurlara sahip uygulamalar için özellikle etkili olabilir. Ayrıca sosyal medyayı uygulamanıza entegre edebilir ve kullanıcılarınızın uygulamanızdan doğrudan sosyal medya paylaşımları yapmalarını sağlayabilirsiniz.

Kısacası: Hedef kitleniz sosyal medyada ise sizin de orada olmanız gerekir.

4. Influencer pazarlaması

Tüketicilerin %86'sı, samimi içeriklerin bir markayı seçmelerinde önemli bir rol oynadığı görüşünde. Uygulamanızı tanıtırken influencer pazarlamasından yararlanarak markanızın kişiliğini tüketicilere yansıtabilirsiniz. Bu uygulama pazarlaması stratejisi sektörde yüksek bir popülariteye sahip ve influencer pazarlamasına yapılan harcamanın 2023'te 6,16 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Influencer'lar ile pazarlama hedeflerinize ulaşmanın birçok yolu var. Ancak influencer pazarlaması ile özgün bir imaj çizmekle tam tersi arasında ince bir çizgi olduğunu unutmayın. Her şeyden önce markanız için doğru influencer'ı seçmek en önemli adım olacaktır.

Bir influencer’a izleyici kitleleri ile paylaşabilecekleri “bedava ürünler” verebilir veya ücretli olarak ürün yerleştirme yapabilirsiniz. Ücretli reklamlar ise size daha yüksek kreatif kontrol sağlayacaktır. Öte yandan, ürünlerinizi doğru influencer'a sunarak hedef kitlenize düşük bir maliyetle ulaşabilirsiniz. Bu yöntemin başka bir artısı da seçtiğiniz influencer'ın kişiliğini yansıtmasına olanak tanıması ve verilen önerilerin daha samimi olmasını sağlamasıdır.

E-ticaret gibi sektörlerde influencer'lar ile benzersiz şekillerde çalışabilirsiniz. Örneğin moda influencer'ları uygulamanızı kullanarak izleyicilerine giyim kombinasyonları sunabilirler ve sonrasında bunları uygulamanızda ve sosyal medya kanallarınızda ön plana çıkarabilirsiniz.

Influencer pazarlaması ile kullanıcılara uygulamanızın onlara sunduğu yararları etkili bir şekilde tanıtabilirsiniz ve seçtiğiniz influencer'ın izleyiciler üzerindeki etkisini kullanarak uygulamanızı kurmalarını sağlayabilirsiniz.

Kısacası: En iyi sonuçlar için influencer'lar ile birlikte çalışmaya başlamadan önce markanızın ve hedef kitlenizin seçtiğiniz influencer'ın markası ve kitlesiyle uyumlu olduğundan emin olun.

5. Ücretli UA kampanyaları

Ücretli kullanıcı kazanımı kampanyaları ile ücretli reklamlar yayınlayarak uygulamanıza yeni kullanıcılar kazandırabilirsiniz. Bu uygulama pazarlaması stratejisini kullanmak için kampanyanızı oluşturmanız ve en iyi sonuçlar için zaman içinde reklam harcamanızı duruma göre ayarlamanız gerekir. Kullanabileceğiniz reklam formatlarının sayısı gün geçtikçe artıyor. Hatta günümüzde TV gibi geleneksel pazarlama kanallarını internete bağlı TV'ler (CTV) ile dijital performans kanallarına dönüştürebilirsiniz.

Bu alanda harcadığınız paranın karşılığını en iyi şekilde almak için (diğer adıyla yatırım getirisi ROI])), çekmek istediğiniz kullanıcı persona'larını ve pazarlama çabalarınızın bir sonucu olarak tamamlamalarını istediğiniz event'leri belirlemek önem taşıyor.

Kampanyalarınızın başarısını değerlendirirken ve gelecekte daha iyi sonuçlar elde etmek için harcamalarınızı ayarlarken, verileri sürekli takip etmeniz ve müşteri davranışlarındaki trendleri belirlemeniz gerekecektir. Attribution sağlayıcınız ile her eylemin kaç kullanıcı tarafından tamamlandığını takip ederek bu sonuçları ölçümleyebilirsiniz ve en iyi performans gösteren kanallara, kreatiflere ve daha fazlasına dair raporlar alabilirsiniz.

Kısacası: En etkili UA kampanyaları için harcamanızı düzenli olarak ölçümleyerek ve optimize ederek bütçenizi en üst düzeye çıkarabilirsiniz.

6. Kullanıcı tutma kampanyaları

Kullanıcı tutma oranınız, uygulamanızda belli bir süre sonra hala aktif olan kullanıcıların yüzdesini gösterir. Adjust verilerine göre, iOS'teki ortalama kullanıcı tutma oranları 1. Günde %28, 7. Günde %13, 21. Günde %8 ve 30. Günde %7 seviyelerinde seyrediyor, ancak bu oranlar uygulamanın içinde bulunduğu sektöre bağlı olarak çok farklı olabilir.

Belirli bir sayıda kullanıcı edindikten sonra uygulama pazarlamacıları, yaşam boyu değeri (LTV) ve reklam harcamalarının getirisini (ROAS) artırmanın bir yolu olarak çalışmalarını kazandıkları kullanıcıları tutmaya odaklayabilir. Kazandığınız kullanıcıları elinizde tutmak yeni kullanıcılar kazanmaktan saha ucuz olduğundan bu çok iyi bir stratejidir. Burada amaç, kullanıcıların uygulamayı genel olarak nerede bıraktıklarını belirlemek ve bu gerçekleşmeden önce harekete geçmektir. En iyi sonuçları almak için en değerli kullanıcılarınızı belirleyin ve kullanıcı tutma çalışmalarınızı bu grup üzerinde yoğunlaştırın.

Kullanıcı tutma oranları ayrıca uygulamanızın gelişmeye açık alanlarını da ortaya çıkarabilir. Örneğin 1. günde anormal derecede düşük bir kullanıcı tutma oranı görüyorsanız, oturum açmakla ilgili ya da ilk katılım sürecinde bir sorun olabilir. Kullanıcı tutma kampanyalarına dair daha fazla bilgi için Adjust'ın kullanıcı tutma stratejileri rehberi'ni okumadan geçmeyin. Bu rehberde ölçümlemeniz gereken tüm KPI'ları, hangi event'leri takip etmeniz gerektiğini ve en iyi yöntemleri bulabilirsiniz.

Kısacası: Odağınızı kazandığınız kullanıcılara kaydırmanız, UA maliyetlerinin daha düşük olmasını sağlayacaktır.

7. E-posta pazarlaması

E-posta listeleri, kullanıcılarınıza promosyonlar göndermenin ve onları güncellemelerden düzenli olarak haberdar etmenin çok iyi bir yoludur. Bu uygulama pazarlaması stratejisi ile kullanıcı tutma oranlarınızı yükseltebilir ve ciro yaratabilirsiniz. Pazarlamacıların e-posta kullanmalarının birincil önceliği %84 ile UA ve %74 ile kullanıcı tutma oranları olarak karşımıza çıkıyor.

E-posta pazarlamasının önemli bir avantajı da isteğe bağlı bir pazarlama kanalı olmasıdır. Yani bu, pazarlama içeriğinizi sadece ilgilerini belirten kullanıcıların aldığı anlamına geliyor. E-posta pazarlaması ayrıca en sadık kullanıcılarınıza benzersiz avantajlar sunmanın da öne çıkan bir yoludur.

Harekete geçirici mesajlar (CTA), e-posta pazarlama kampanyalarında kritik bir önem taşıyor. Mesajlarınızda yapacağınız en küçük değişiklik bile büyük bir etkiye sahip olabilir. Örneğin donanım sitesi Toast'a göre tek bir harekete geçirici mesaj, e-posta kampanyalarındaki tıklamaları %371 oranında artırdı. En iyi sonuçları elde etmek için e-postaları kişiselleştirmek de önem taşıyor. Hubspot, kişiselleştirilmiş CTA'lerin temel ve basit CTA'lerden %202 daha iyi performans gösterdiğini buldu. Kendi kitlenizin ne tür CTA'lere cevap verdiğini bulmak için farklı yaklaşımları denemekten kaçınmayın.

Kısacası: Pazarlama karmanıza e-posta kampanyalarını da ekleyerek genel olarak daha güçlü bir stratejiye sahip olabilir ve sürekli testlerle optimize edebilirsiniz.

8. Uygulamanız için bir medya stratejisi oluşturun

Basın ile doğru zamanlarda iletişime geçmek ve uygulamanız hakkında farkındalık yaratmak, uygulamanızın ücretsiz tanıtımı için akılcı bir yoldur. Dig'in kurucu ortakları Leigh Isaacson ve Casey Isaacson, Mobile Spree'de yaptıkları bir konuşmada uygulama pazarlamacılarının medyanın ilgisinden nasıl yararlanabileceklerini ayrıntılı olarak ele alıyor.